10.bölüm replikleri

Aslan: Ihtiyar hayrola? Düsünceli gördüm seni.
Kemal:....
Aslan: N'oldu? Evdekiler mi?
Kemal: Ya bu evdekilerin meselesi bitmiyor Aslan. Biri bitiyor öbürü basliyor anasini satayim. Bunaldim ya.
Aslan: Abi ne sansli adamsin iste ya. Coluk cocuk, öyle cümbür cemaat gümbürtü gidiyorsunuz ya, ne istiyorsun daha?
Kemal: Bekara kari bosamak kolay. Seni salayim bizim eve, bak
bakayim cümbür cemaat nasil geciniliyormus. Öyle bi yerinden
konusuyorsun.
Aslan: Bu sefer hangisi?
Kemal: Büyük. Akasya. Fisir fisir telefonda konusmalar, takip takistirmalar, gece vakti cikmalar.
Aslan: Ihtiyar, Akasya essek kadar kiz oldu ya.
Kemal: Öyle olmuyor o isler iste. Büyümüyorlar bir türlü. Ya
neredeyse 25ine geldi bu, evden cikarken göz ucuyla bakiyorum buna
tamam mi? Takmis takistirmis, sürmüs sürüstürmüs, giyinmis kusanmis.
Benim kafadaki fotograf su: 5 yasinda bir cocuk sirtima biniyor, "baba
baba" diye kafama vuruyor, bendeki resim bu.
Aslan: Ya, derdin buysa söyle ihtiyar. Ben arada senin omuzuna biner, kafana "baba baba" diye vururum, ayip ediyorsun ya.
Kemal: Zevzek zevzek konusma. Dogru düzgün arabani sür ya. Hem konusup hem araba süremiyorsun iste. Sapitiyorsun. Yapma böyle ya!
Telsizden anons gecmektedir.
Kemal: Bu ne ya? Nerden cikti simdi bu?
Aslan: Ben bunu radyo niyetine arada dinliyorum. Ihbar olan yer hemen surada. Gidelim mi?
Kemal: Ya ne isimiz var? Biz devriye miyiz ya?
Aslan: Eyvah! Araba... Bir sey ol... Bir sey oluyor abi.
Kemal: N'oluyor?
Aslan: Galiba sey yapicak. Ney, sey yapicak.
Kemal: N'apicak lan?
Aslan: Sey yapicak, sey.
Kemal: Oglum sapittin yine. N'apiyorsun?
Aslan: U-dönüsü!
Kemal: Lan, lan, lan, laaaaaaan! Laaaaaaan Oglum manyak misin sen? Manyak misin ya?

Aslanin burda bi gülüsü var... koptum resmen

Kemal: Sapik!

Aslan tabii devam ediyordur gülmeye

Subede!
Müdür: Refik Koral mi dedin?
Aslan: Biz demedik. Biz demedik müdürüm. Adam dedi ya. Adam dedi, biz demedik.
Müdür: Ya bir sey sorucam; sahi siz ne ariyordunuz orada?
Kemal: Sey oldu müdürüm. Aslanin araba yoldan cikti, o sirada adam önümüze düstü.
Aslan: Aniden.
Müdür: Adam önünüze düstü? Allah allah. Cok iyi ya. Oldu olucak
kapatalim subeyi, verelim sizin adresleri adamlara, hep önünüze
düssünler he?
Aslan: Ya olurda müdürüm simdi benim araba biraz hasat oluyor, ona bir cözüm bulsak? Ben sey diycem...
Kemal: Deme! Sen hic bir sey deme! Hic bir sey deme! Gidelim yürü!
Aslan: Su seye baksak.
Müdür: Ne? Ne? Ne?
Aslan: Sey ya, neydi adamin adi ya? Koral Samliyan mi? Koral Las... Refik Koral.
Müdür: Sakin ha! Adam ülkenin en saygin isadami. Bir o kaldi zaten basima salmadiginiz ya. Sakin! Yanina bile ugramiycaksiniz.
Aslan: Iyide, adam ölürken söyledi. Sey, Kemal abi sende duydun iste.
Müdür: Eeee? Adam Bushun adini verse, onun mu pesine
düsüceksiniz? Kemal al su yanindakinide, gidin bir sorusturun; neymis,
kimmis su ölen? Neyin nesiymis? Neden kosturuyormus sokakta?
Kemal: Basüstüne müdürüm!
Müdür: Hadi!
Aslan ve Kemal müdürün odasindan tam cikarken:
Müdür: Bana bakin! Refik Koralin yanindan bile gecmiyceksiniz ha? Duydunuz mu? Hadi! Yanina ugramayin!

Koridorda!
Kemal: Yine laf isittik senin yüzünden ya. Ne bicim insansin sen ya? Helal olsun sana.
Aslan: Ya ihtiyar o degilde, dikkatini cekti mi? Cenap müdür sanki bugün biraz gergindi
Kemal: Gergin! Ya senin yaninda gergin olmamak mümkün mü Aslan ya? Gerim gerim geriyorsun insani.
Aslan: Ya ben kuzu gibi adamim siz beni yanlis anliyorsunuz. Hep o yüzden oluyor ya.
Karsidan Yavuz geliyordur ve Aslan tabii ki her zaman ki gibi takiliyordur Yavuza
Yavuz: Ya!
Aslan: Biliyor bak! Bu cocuk biliyor, nasilda biliyor? (neyi biliyorsa artik) Ihtiyarda seni soruyordu.
Yavuz: Öyle mi? Neden?
Kemal: Kim? Niye sorucam ben Yavuzu ya? Ne dediginide bilmiyor artik ya.
Kemal gider.
Yavuz: N'oldu ya?
Aslan: Damat Ferit olayi
Yavuz: Ne diyorsun? N'oldu?
Aslan: Küplere binmis. Akasyanin devamli telefonda konustugu cocuk kim diye bana soruyor (külliyen yalan)
Yavuz: Ciddi misin?
Aslan: Valla! (carpilacak birde ya) Sen benden daha iyi taniyorsun. Kesin Aksama cözer.
Kemal: Aslan! Oglum gelsene buraya yanima!
Yavuz: Eyvah!
Aslan: Bak cagiriyor. Senide böyle cagiricak. Neyse al! Oglum
git bir yüzünü falan yika. Gergin gördüm seni. N'oldu hayirdir bir sey
mi var?

Iceride Organ mafyasi hakkinda konusuluyor, Aslan laptopta bir seyler arastiriyor.
Aslan: Valla benim bir fikrim var ihtiyar. Gelmiyor musun?
Kemal: Su kadar aklim olsa gelmem ama akil fikir koymadin Aslan. Yedin bitirdin.
Koridorda.
Kemal: Eee Aslan efendi? Kapildik bahtimizin rüzgarina gidiyoruz. Nereye gittigimizi biliyor muyuz bari?
Aslan: Ayip ediyorsun ihtiyar! Hic Cenap müdürü dinlemiyorsun. Adam gidin seyi alin dedi, neydi adamin ismi? Refik Koral.
Kemal: Offf Aslan ya, offf ya. Ulan kabahatin büyügü bende ya.
Anasini satayim, her seferinde kendime söz veriyorum su delinin pesine
takilmiycam diyorum, yine düstüm pesine gidiyorum ya.
Disarida.
Aslan: Eee?
Kemal: Ne ee?
Aslan: Durdurmayacak misin beni? "Dur yapma" falan demeyecek misin?
Kemal: Ben mi? Ya seni durdurmak mümkün mü? Akillandim artik ben, ugrasmiyorum.
Aslan: Var ya ihtiyar, senden ögrenecegim cok sey var ha.
Kemal: Neymis?
Aslan: Sende killandin dimi bu Refik mevzuna? "Aslan manyagi
gitti, bende n'apayim mecbur bizim deli oglanin pesinden gittim."
Cevapta hazir dimi?
Kemal: Ya ne alakasi var? Ne fesat adamsin sen ya?
Aslan: Eee? Ne diyorsun? Koskoca holding sahibinin organ mafyasiyla isi olur mu?
Kemal: Belli olmaz ki Aslan. Can tatli. Zorda kalinca insanin ne yapacagi belli olmaz.
Aslan arabayi calistirir.
Kemal: Yavas. Ya ille bir patirti cikaracaksin ha.

Subede.
Kemal: Dadasi yolladin mi evin önüne? Takip etsin Refikle kizini!
Aslan: Serapla gittiler.
Kemal: Ne bunlarda böyle, ayrilmaz ikili gibi ya? N'oluyor
bunlara her yere beraber gidiyorlar? Hee? N'oluyor buna (Yavuz) ya?
Manyak mi bu?
Aslan: Ne o ya?
Kemal: Takip ediyor beni. Ne zaman baksam göz göze geliyoruz. Bir sey mi söyliycen? Ne?
Yavuz: Yok.
Aslan: Abi sey. Yavuz? Ha, belki bir derdi vardir abi, anlatmak istedigi sana. Anlatsana oglum bir derdin varsa.
Kemal: Ya ne derdi olacak? Gepgenc adam ya.
Aslan: Genc, ondan vardir belki derdi.
Kemalin telefonu calar.
Kemal: Efendim!
Neriman: Alo! Kemal? Müsait misin canim?
Kemal: N'oldu Neriman? Bir sey mi oldu?
Neriman: Dur hayatim, telaslanma! Aksama dolma yapiyorumda sana, onu haber vereyim dedim. Tam senin sevdigin kivamda.
Kemal: Neriman dolmanin sirasi mi allahini seversen? Calisiyoruz ya.
Neriman: Aaa, sende amma asi oldun ayol. Yaninada börek actim haberin olsun.
Kemal: Iyi tamam tamam. Hadi görüsürüz! Sey, Neriman neli sey? Kiymali mi?
Neriman: Kiymali kiymali. Ay bak ne diycem. Kemalcim hani, sey. Bir cocuk vardi, senin yaninda calisiyor böyle gencten. Polis, polis!
Kemal: Aslan mi?
Neriman: Yok yok. Bu iyi huylu olani böyle efendi olani. Ay Yavuz, Yavuz. Simdi aklima geldi.
Kemal: E ne olmus Yavuza?
Neriman: Hani bize gelmisti benim dolmamlarimi cok begenmisti ya.
Kemal: Tamam Neriman tamam hadi.
Neriman: Bizim cocuklarda, Toprakla Akasyada cok sey etmisler,
yani isinmislar. Hep bana sorup duruyorlar "Yavuz abim bize ne zaman
bir daha gelicek" diye. Ben, yani onu bir hatirlatayim dedim sana.
Kemal: Tamam Neriman. Bakariz hadi bakariz. Isi gücü yoksa getiririm hadi.
Neriman: Tamam hayatim. Cok cok öpüyorum, bekliyorum erken gel!
Aslan Yavuza: Mantara bastin.

Aslan, Kemal, Yavuz subede.
Kemal: Yavuz!
Yavuz: Efendim baskomiserim!
Kemal: Sen bu aksam n'apiyorsun bakayim?
Yavuz: Yapmiyorum, bir sey yapmiyorum. Yapiyor muyum? Yapmiyorum.
Kemal: Senin su kiz vardi ya.
Yavuz: Yok, kiz arkadasim yok ki.
Kemal: Niye la? Vardi ya. Gencecik adamsin. Neyse hanim yemek yapmista, Yavuzuda al gel dedi, onu bir söyleyeyim dedim.
Yavuz: Ha! Gelirim tabii gelirim. Gelirim baskomiserim.
Kemal: O kiz arkadasinida getir. Hani ikide bir telefonda konusuyorsun ya uzun uzun.
Yavuz: Sorarim.
Kemal disariya cikar.
Aslan: Aferin lan. Bak oldu bak. Görüyor musun? Sonunda oldu
oglum. Sonunda ic güveysi gittin. Bak ic güveysi. Yalniz bak, bir sey
söyliycem, öyle yemekte hirban gibi davranmak yok tamam mi? Önce
gerekirse yemek ye öyle git, ac ac bütün yemekleri yemeye kalkma dolma
var diye. Biraz kibar ol, anlatabiliyor muyum? Kayinpederinin elini öp,
iste "annecim" de falan. Böyle seyler yap yani.
Yavuz: Anladim. Ya o degilde, ya Akasyayla basbasayken bile benim elim ayagim birbirine dolaniyor. Simdi böyle aile n'apicam ben ya?
Aslan: Olmaz. Olmaz oglum yani, bak simdi. Manitalar hoslanmaz ne istedigini bilmeyen erkeklerden, zirzopdan.
Aslan arkasini döner ve Alevi görür
Aslan: Alev!
Yavuz: Merhaba Alev! Nasilsin?
Alev: Iyidir senden?
Yavuz: Relax baskomiserim relax!
Aslan: Sen dolas ic güveysi dolas!
Yavuz cikmistir.
Aslan: N'aber?
Alev: Iyidir. Su sabah kacirilan adam var ya...
Aslan: Yavas! Bu ne hiz ya?
Alev: Süphelendiginiz birilerini falan bulabildiniz mi? Bir seyler falan var mi?
Aslan: Ben kendimden süpheleniyorum acaba yanlis kizi mi yemege cikardim diye.
Alev: Ha, sen gofreti diyorsun. Peki bu adamin üzerinde hastane önlügü varmis. Hastaneden mi kacmis?
Aslan: Bir varmis bir yokmus. Eger begenmediysen, senin istedigin bir yere gideriz.
Alev: Var zaten aklimda bir yerler... de su adamin kactigi hastaneyi bulabildiniz mi?
Aslan: Yalniz nereye gidecegimizi söylersen, üzerime ona göre bir seyler giyerim.
Alev: Tamam anlasildi. Bugün senden bana fayda yok. Ben yatay gecis yapiyorum.
Aslan: Aksam n'apican?
Alev: Bilmem. Belki arar söylerim.
Aslan: Hmm, belki.

Alev ve Aslan cocuk parkinda.
Aslan: Ya, gecen gün aksam yemeginde gofret yedirdim diye mi buraya getirdin beni??
Alev: Sikayetci misin?
Aslan: Yok hayir. Asla! Biz tencere kapakmisizda haberimiz yokmus ya.
Alev: Cocuk olmanin en güzel yani ne sence?
Aslan: Salincaga rahat sigabilmek. Yani böyle biraz sey oluyor.
Saka bir tarafa, hayat daha güzel cocukken ya. Yani sorumluluklarin
yok, iste, derdin boyunu asmiyor cocukken.
Alev: Simdi asiyorsa, isin epey zor be Aslan.
Alevin telefonu calar (o kismi geciyorum)
Alev: Ya, böyle hic istemeden yapmak zorunda kaldigin bir sey oldu mu?
Aslan: Oldu tabii ya, olmaz mi? Ihbar geliyor bazen, kalkip
gidiyoruz, adam yada kadin neyse bir suc islemis, sucu gercekten cok
agir ama hak veriyorsun ya, bende olsam ayni seyi yapardim diyorsun ama
hayat degismiyor takiveriyorsun koluna kelepceyi.
Alev: Iyi adamlarda bazen kötü seyler yapmak zorunda kalabiliyor dimi? Caresiz kalinca.
Aslan: Iste mesela eski özel timci böyle cocuk salincagina binebiliyor yani.
Alev: E o zaman, salincagin hakkini verelim Aslan.
Aslan: Ha! Verelim bakalim.Ver coskuyu o zaman hadi! Vay be, Alevime bak benim!
Alev: Benim Alevim derken?
Aslan: Benim Alevim derken? Benim Alevim demek istedim.
Bizimilkiler baya yakinlasirlar ama her dizifilmde oldugu gibi bu dizidede Aslanin cebi calar
Aslan: Subeden ariyorlar. Nerden biliyorlar acaba??